10 Kasım 2014 Pazartesi

Kemal Sunal, yeni Türkiye ve mizah(çı)lar...

Geçenlerde ekranlar arasında gezinirken denk geldim, 3-5 saniye duraklayıp izledim.
Haber aynen şuydu:

İbrahim Büyükak 300.000 liraya son model bir jeep aldı” Kimdir bu İbrahim Büyükak acaba dedim, internette bir dolaştım. Karşıma şöyle bir bilgi çıktı:

Eser Yenenler, Oğuzhan Koç ve ibrahim Büyükak, 3 Adam adını verdikleri talk show programını başarı ile Star TV ekranlarından yürütmektedirler.İbrahim Büyükak'dan bahsedecek olursak, hazırcevap ve oldukça zeki bir kişiliği olan, esprileri ile gülme krizine sokan bir adam, 1983 doğumlu...vs”
Evet magazin konuşmayı hiç sevmem ama dayanamadım bu haberi görünce, konuşmam lazım.

O programa bir kez denk gelmiştim, daha doğrusu Cem Yılmaz'ı konuk ettikleri için kısa bir süre katlanmaya çalışmıştım. Zorlama espriler, zeka yoksunu laflar, kendini gereksiz övmeler, erken gelen para ve şöhretin getirdiği hazımsızlık... Ne ararsanız vardı da bir tek gerçek espriler yoktu. “Jeep” kokusu vardı ortamda desem, anlarsınız siz zaten!

11 kasım 1944'de doğdu Kemal Sunal



 Hani büyüklerimizin çokça bahsettiği “Yeni Türkiye” imajı var ya, işte Yeni Türkiye'nin komedyenleri de bu arkadaşlar...


Yılmaz Erdoğan'ın Mükremin Çıtır ve hatta Vizontele saflığı ve temizliğini bulacağımı umut ederek, başlarda  birkaç bölüm izledim BKM Mutfak'tan. Hiç ama hiiç gülemedim ne yalan söyleyeyim. Bir yapaylık, bir zorlama, bir kendini tekrar etme halleri alıp başını giderken, bu arkadaşlar da Yeni Türkiye'nin komedi fenomenleri oldular, haa pardon bir de recep ivedik vardı sahi! 

İşte hıyarlı baba, havuçlu anne ve kıllı recep ivedik...

 Ülke olarak bunlara gülüyoruz, algı ve bilinç düzeyimiz de aynı kişi başına düşen GSMH'nın (gayri safi milli hasıla) biz fark etmeden on bin dolarlara dayanması(!) gibi sanal alemde yükselmiş de yükselmiş!  İlahi Sürahi, İlahi Komedya...

Bugün, rahmetli Kemal Sunal'ın 70. doğum günüymüş, kendisini minnet, saygı ve sevgi ile anarken, iyi ki doğdun, iyi ki hayatımıza girdin Kemal Sunal derken düşünmeden de edemedim: Kemal Sunal son dönemin bu komik(!) adamlarını görseydi acaba ne derdi?

Geçen hafta sonu Gül Sunal'la bir söyleşi yapılmıştı gazetede, şöyle diyordu Gül Sunal:

Ama öyle bir havası yoktu Kemal’in. Başka bir işte çalışıyor gibiydi. Çok sonra fark ettik ünlü olduğunu. Star havası yoktu. Bizim mutluluğumuzun sebebi de bu mütevazılıktı. Canımızın istemediği hiçbir şeyi yapmadık biz.Öldükten sonra çok çocuk okuttuğunu öğrendim. Anlatmayı sevmezdi. Daha da saygı duydum. 


Yılmaz Erdoğan'ın balon gibi şişirdiği, televizyon dahisi (!) Acun'un allayıp pullayarak piyasaya sürdüğü bu hazımsız arkadaşlar paralarını pullarını jeep'lerini basına malzeme yaparken, büyük usta Kemal Sunal nasıl yaşamış ibret alırlar mı acaba? Hiç sanmıyorum.

Gül Sunal bakın neler söylemiş:

19 Ocak 1975’te evlenmeye karar verdiğimizde, Salak Milyoner, Köyden İndim Şehire, Hababam Sınıfı, Salako, Yalancı Yarim gibi birçok film çekmişti. Bir ev tuttuk. Orada iyiydik, hamileyken doktor nemden dolayı oturmamamı söyledi. Ezo ve Ali’yi ilk kez o eve götürdüm geçenlerde. İnanamadılar. O kadar nem kokusu vardı ki evde. Misafir geleceği zaman patates kızartırdık, kızartma kokusu rutubet kokusunu bastırsın diye. Ama biz mutluyduk, bugün yine gider otururum, Kemal’in olması şartıyla tabii.




Söyleyecek bir lafım yok gerçekten de, hem ben ne anlarım ki mizahtan, âkil adam Yılmaz Erdoğan mutlaka en iyisini biliyordur!




İçi boş balonların şişirilip şişirilip zengin edildiği başka ülke var mıdır bilmiyorum ama ben artık ekranlarda gerçek sanatçıları, gerçek sanat eserlerini görmeyi cidden çok özledim. 1980 gibi alengirli bir yılda çarpık siyasi karakterleri hicveden Zübük gibi bir filmi çekenlere de, oynayanlara da selam olsun diyorum, Kemal Sunal'la sizi başbaşa bırakıyorum...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder