Şimdiye kadar yazarların en sevdiği kitapları, yazarları yazdım burada; listesi yazının altında. Pinuccia, blogunda yazdığı en sevdiği yazarlar yazısında Kitap Notları'na da bir pas atınca direniş nedeniyle yazı çok gecikse de bu sefer es geçemedim. Diğer bloglar gibi on yazarlık bir liste çıkaramam ama işte bunlar da benim sevdiklerim:
- John Steinbeck:
Steinbeck bana okumayı sevdirmiş yazardır. Onu John Ernst Steinbeck, Jr. başlıklı yazımda uzun uzun anlattım. Steinbeck'in sıradan insanların hikayesini, hayat mücadelesini doğal, sade ve derine işleyen üslubuyla anlatmasını beğeniyorum. Doğaya ve insanın doğayla ilişkisine eserlerinde verdiği yer ve onu anlatış şekli de beni hep etkilemiştir.
Steinbeck'in yıllar içinde Fareler ve İnsanlar, İnci, Sardalya Sokağı, Alev, Cennetin Doğusu, Al Midilli, Bitmeyen Kavga, Yukarı Mahalle kitaplarını okudum. Cennetin Doğusu en sevdiğim kitaplar listesinin de başındadır. - Ursula Le Guin:Le Guin'in Mülksüzler'i bir klasiktir kanımca. Ben de haklı övgülerin sahibi kitabı okuyarak onunla tanıştım. Yaratıcılığı, düş gücümü kamçılayışı, anarşizm, toplumsal cinsiyet, taoizm esintileri, eleştirel ama yapıcı tavrı, kurgudaki ustalığı beni hayran bıraktı. Daha sonra Yerdeniz Öyküleri ve Rüyanın Öte Yakası'nı okudum. En son Le Guin'in bir diğer baş yapıtı Karanlığın Sol Eli'ni orjinalinden okurken talihsizlikle yarım bıraktım, daha sonra aklımı daha çok vererek okumak üzere. Le Guin ne yazsa beğenerek okurum diye düşünüyorum. Sanırım bir yazarın favori yazar sıfatını kazanmasının en büyük kriteri budur. (Burada da Le Guin hakkında yazmak istiyorum ama şimdiye kadar hazırladığım taslaklar hiç yeterince iyi olmadı.)
- Sabahattin Ali
İnsan bir yazarın kitaplarına hayran olursa yazarını da sever. Oysa burada biraz tersinden bir durum var. Ben Sabahattin Ali'nin kendisini kitaplarından fazla seviyorum. İçimizdeki Şeytan ve Kürk Mantolu Madonna romanlarını severek okudum. İnsan ruhunun garip, puslu, gri alanlarını anlatışını, ama en çok da anlatış tarzını... Üslubuna hayranlığımı anlatmak için Sabahattin Ali ve Ben başlıklı yazımdan alıntılamak en iyisi:Yalnız her gece bazı yerlerini tekrar ederek saatlerce okumamda Sabahattin Ali'nin dilinin, anlatımının neredeyse elle tutulacak lezzetinin etkisi büyüktü sanıyorum. Hem su gibi okunan hem de şarap gibi tesir eden bir şeydi.
Bu Sabahattin Ali'nin duruşu, yaptıkları ve yaşadıklarıyla da birleşince onu sevmekten başka seçeneğim kalmıyor. Onun da her kitabını severek okurum diye düşünüyorum. Bunu Sırça Köşk'le test etmek isteğindeyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder