Hastalıklı bir tutkunun hikayesi. Bol bol yalnızlık, yabancılık, anlaşılmazlık. Tekrarlar, işlevsiz detaylar derken kitabı biraz yerden yere vurdum >>>
Abdülhamid'in son günleri, üst üste öldürülen birbiriyle ilgisiz kimseler, şüpheli konumuna düşen eski harem ağası Yaşim. Belki bir Muhteşem Yüzyıl değil ama ilginç, güzel bir hikaye. Üstelik bir Bizans tarihçisi ve İstanbul aşıkının kaleminden >>>
Bir bulmaca, parçalanmış bir anlatım, leziz argümanlar. Bu kitap hakkında duygularım karışık, detaylar burada >>>
Daha önce yayınlanmış yazılara ulaşmak isterseniz o da düşünüldü:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder