Koton'un “Çocuk kafası, Çocuk modası” reklamını ilk gördüğümde nefret ettim ve bu konuyu blogumda mutlaka yazmalıyım dedim kendi kendime. Benim yazı işi biraz geç kaldı, fakat bu arada internete şöyle bir baktım da Pedagoji Derneği reklamı durdurması için Koton'a mektup yazmış, Twitter'da#kotoncocuklarımızıkullanmaetiketi ile tepkiler yağmış, Change.org'da imza kampanyası açılmış. Demek ki bu ülkede hâlâ Koton Kafasında(!) olmayan sağduyulu insan sayısı az değilmiş, ne güzel dedim kendi kendime.
Daha geçen gün hatırlarsanız ilkokul günlerinden bahsedip kendi aramızda nostalji yaparken, yerli malı haftasında muz pahalı olduğu için okula götürmek ayıp karşılanırdı diye konuşuyorduk. Geldiğimiz noktaya bakın, şaka gibi! Bir giysi markası çıkıyor, “Bir beden büyük almayın, seneye de giymem, moda neyse onu giyerim”sloganını küçük bir kız çocuğuna söyletebiliyor! Üstelik o kız çocuğunu küçük bir kadın gibi giydirerek, bir ton makyaj yapıp büyük bir kadın bakışları ile resimlerini çekerek yapıyor bu işi.
Sosyal medyadaki tepkiler ve Change.org'daki imza kampanyası sonrasında Koton yetkilileri lütfedip şöyle bir açıklama yapmışlar:
“Koton müşterilerini dinlemeyi ve onların görüşleriyle uygun şekilde hareket etmeyi ilke edinmiş ve bugünlere bu yaklaşımla başarılı bir şekilde gelmiştir. Son reklam kampanyamızda kullandığımız ve imza kampanyanızda bahsi geçen sloganımızı dün akşam itibarıyla iletişim faaliyetlerimizden çıkardığımızı ve bu sloganı içeren billboardları değiştirdiğimizi bilgilerinize sunarız.
Müşterilerimizin görüş ve istekleri Koton için her zaman yönlendirici olmaya devam edecektir. Saygıyla duyururuz.
Koton“
Ne yapmış, sadece “seneye de giymem” sloganını değiştirmiş, oysa reklam baştan sona çocuklara korkunç mesajlar veren rezilliklerle dolu ve hâlâ televizyonlarda dönmeye devam ediyor.
İyi ve pahalı marka giyinen insanların nasıl ayrıcalıklı olduğunu anlatıyor, parası olanın bir üst sınıf muamelesi göreceğini söylüyor, satır aralarında "iyi giyinmezsen seni adam yerine koyan olmaz" diyor, "dış görüntün güzel olmalı" mesajı veriyor, yani "parası olan mutlu olur" demeye getiriyor,“okumadan yazmayı öğrendi” şeklindeki argo tanımlama ile küçücük çocukların birbirlerine kur yapmasını ima ediyor, pedofilinin yaygınlaşmasını hiçe sayarak resmen çocukları cinsel obje gibi kullanıyor. Ayrımcılık konusunda insanlık adına yapılabilecek ne kadar hata varsa hepsini yapıyor reklam, hem de fütursuzca!
Reklamı daha fazla anlatmayı içim kaldırmıyor açıkçası!
Bir rezillik, bir soytarılıktır gidiyor anlayacağınız. Para kazanmak için çocukların masumiyetini hiçe sayan bu rezillikler, kapitalizmin sonuçları maalesef! Bu rezil reklamlarda çocuklarının oynamasına izin veren aileleri ise zaten anlamak mümkün değil! Biz de saf gibi “efendim eskiden okula muz götürülmezdi, çünkü alamayanlara ayıp olurdu” diye nostalji yapıyoruz. Heidi masumiyeti ile büyüyen bir nesiliz çünkü, Winx kızları, mankenler, starlar yükselen değer olmuş çoktan! Harbiden de dinozor kafa kalmışız...
Bir rezillik, bir soytarılıktır gidiyor anlayacağınız. Para kazanmak için çocukların masumiyetini hiçe sayan bu rezillikler, kapitalizmin sonuçları maalesef! Bu rezil reklamlarda çocuklarının oynamasına izin veren aileleri ise zaten anlamak mümkün değil! Biz de saf gibi “efendim eskiden okula muz götürülmezdi, çünkü alamayanlara ayıp olurdu” diye nostalji yapıyoruz. Heidi masumiyeti ile büyüyen bir nesiliz çünkü, Winx kızları, mankenler, starlar yükselen değer olmuş çoktan! Harbiden de dinozor kafa kalmışız...
Yüksek perdeden konuşmak moda ya, ben de sesleniyorum aynı onlar gibi, belki sesimi duyan olur:
- Ey RTÜK, reklamlarda bütün bu rezillikler olup biterken efsaneleşmiş Kemal Sunal'ın “eşşoğleşşek” gibi komik ve nispeten çok daha masum bir lafını sansürleyeceğine dön de bir bak bakalım, Koton gibi markalar çocuk istismarını nasıl gözümüze gözümüze sokuyor?
Yok, onlara bir ceza vermezsiniz tabii ki, çünkü kapitalist değerlere övgü yapıyorlar, ne suç işliyorlar ki? “Bol bol tüket, daha da çok tüket, en fazla sen tüket!” mesajını veriyorlar gayet masumca(!) Çocuklar tüketmeye teşvik edilmeli ki sistemin çarkları dönsün, çocuklar marka fetişisti olsun ki o devasa devasa yapılan AVEME' ler yaşasın değil mi! Zira bir beden büyük alınıp da seneye de aynı giysiyi giyen çocuklar, büyüdüklerinde tutumlu olurlar, sonra kim gider aveme'lere değil mi?
Pardon RTÜK, şikayetimi geri alıyorum, sizi meşgul etmeyeyim böyle saçma şeylerle, sistem yürüsün, çocuklar birbirleriyle kıyasıya zenginlik rekabeti etsinler, güçlü olan güçsüzü ezsin, yoksulların canı çıksın! Hatta hınç yapsınlar, zenginlere düşman olsunlar, ellerinden bir şey gelmezse de Bonzai var, ekstazi var, sarma vaar, tiner vaar, bir şekilde yollarını bulurlar elbet!
Yeter ki sistem yürüsün!
Hay bin kunduz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder