17 Şubat 2012 Cuma

Ayvalıklı Kitaplar

Birkaç yıl önce yaptığımız Kuzey Ege turu bana aşağıda gördüğünüz fotoğraflardan 200 küsur tane ve Ayvalıklı iki yazar miras bıraktı. Kitaplarıyla büyük bir kültür hizmeti vermiş olduklarını düşündüğüm; memleketlerine duydukları sevgi, onu anlayıp anlatmadaki ustalıkları ve birikimleriyle beni çok etkileyen Ahmet Yorulmaz ve Erkan Acurol'dan birer kitap...


Ayvalık'ı Gezerken - Ahmet Yorulmaz

Bu kitabı alış hikayemi Ayvalık ve yazar hakkında fikir vereceği için anlatmak zorundayım. Yola çıkmamıza az bir zaman kala böyle bir kitap olduğunu fark ettim. Kitapçılarda yoktu, internetten sipariş etsem yetişmeyecekti. Araştırırken yazarın Ayvalık'ta Geylan Kitabevi'nin sahibi olduğunu öğrendim. 'Adam kendi kitabını satmayacak değil ya canım, hatta yakalarsak bir de imza alırız' diye yola koyulduk. Vardığımızın ertesi günü pansiyon sahibesinden aldığımız tarife uyarak dükkanı bulduk. Ama pazar günü kapalıymış! O gün artık ne kadar sızlandım bilmiyorum ama pansiyon sahibesi bana kendi kitabını verdi. Gayet mutluyum. Ben kitabıma başka bir hikâye biçmiştim ama bu da güzel oldu. :)

Kitap büyük bir araştırmanın ve birikimin ürünü. Verilen bilginin fazlalığından, havada uçuşan referanslardan bunu görmek çok kolay. Böyle kapsamlı bir çalışmanın Ayvalık sevgisi ve sabır dışında bir formülle yapılmış olma ihtimali bence yok. Yine de birkaç kısım yeterince açıklanmamış (yazar da bunu belirtmiş) ama bu kitabın hacmini makul seviyede tutmanın gereği sanırım.

Şeytan Sofrası: Hikayesi kitapta.
Kitapta da yok, yok! Kent rehberi olarak da kullanabileceğiniz bu monografi, nasıl gelinir, nerede kalınır, ne yenir, ne yapılır gibi ziyaretçilere hitap eden bölümlerle başlıyor. Bunu Ayvalık'ın adının nereden geldiği, ilk yerleşimler, jeolojik oluşumu, 18. ve 19. yüzyılda yaşanan önemli siyasi, ekonomik ve sosyal olaylar, mimari, günlük yaşayış, mübadele, mutfak, yolu Ayvalık'a düşenler ve gönül verenler takip ediyor. Bütün bunlar ilgi çekici öykü ve örneklerle, samimi bir dille anlatılıyor. Hatta bazen bir araştırma kitabı için fazla "öyküleyici" ve "samimi" olduğunu düşünüyorum. Fotoğraflar çok güzel. Sırf onlara bakarak bile birçok bilgi edinmek mümkün.

Kitabı özetlemek gibi bir gayem yok. Ayvalık'ı merak ediyorsanız, gittiyseniz veya gidecekseniz incelemenizi tavsiye ediyorum. Bir örnek vereyim: Biz eskiden Fransız Konsolosluğu olan, giriş kapısı kemerli bir evde kalmıştık. Daracık sokakta kapalı kasa kamyonetimizi nereye park edeceğimizi şaşırmıştık. O dar sokakların, yüksek tavanların ve kapılardaki kemerlerin neo-klasik mimarinin örnekleri olduğunu, günevli limanı ve 30 bin nüfusuyla 20. yy başında Ayvalık'ta yoğun bir ticaretin sürdüğünü, bu nedenle Fransız, İngiliz, Yunan, İtalyan ve Avusturya-Macaristan Konsolosluğu'nun bulunduğunu, hatta Fransızca yayın çıkarıldığını kitapta okuyunca tüm taşlar yerine oturdu. Tabi şeytan sofrasına neden bu ismin verildiğini, Fikret Mualla'nın Ayvalık'ta resim öğretmenliği yaptığını, şapka kanunun etkilerini ve daha fazlasını da öğrenmek mümkün.

Kitaba tek ciddi eleştirim biraz düzensiz olması. Bol ara başlık kullanılması işi kolaylaştırıyor ama aynı konudan (mesela Osmanlı zamanında Ayvalık) parça parça farklı başlıklar altında bahsetmek biraz yorucu.

Rakı Balık Ayvalık - Erkan Acurol, Arzu Acurol

Ayvalık'ın en güzel taraflarından biri tartışmasız mutfağı! Mübadeleyle zenginleşmiş muhteşem bir zeytinyağı ve deniz mahsulü cümbüşü! Orada yediklerinizden sonra, mutfakla en ufak teması olanlarınız mutlaka bu lezzeti evde de yakalamaya çalışacak; bunu biliyorum. Post-Ayvalık sendromunun olağan bir parçası. İşte o süreçte en büyük yardımcınız Acurolların Rakı Balık Ayvalık'ı.

Kitap "meze kitabı" dese de içinde çorbadan tatlıya hemen hemen her şeyi bulmak mümkün. Kitabın başında hangi balık nasıl pişer, mevsimi ne zamandır, Ayvalık mutfağının özellikleri nelerdir gibi çok kıymetli bilgilerle de karşılaşacaksınız. Tarifler her balık restoranında, her tarif kitabında karşılaştığınız yemeklerin tarifleri değil. Ayvalık'ı yansıtan özgün tarifler. Şimdiye kadar yetenekli bir arkadaşın (ben değil!) denemeleri sonucunda tariflerin işe de yaradığını, sonucun gayet güzel olduğunu da gördük. Bu özellikleriyle hem iyi bir yemek kitabı hem de gerçek bir kültür hizmeti.

Ayvalık yemekleri için favorimiz
Cunda'daki Deniz Restorant
Kitabın baskısı da çok hoşuma gitti. Sert ciltli olması uzun yıllar el altında bulundurulacak bir kitap için kullanışlı. Kuşe kağıtta güzel tabaklar... Sayfa düzeni sade ve takibi kolay. Fiyatıysa çok uygun. İş Bankası'na 10 puan!

Kitabın yazarlarından Erkan Acurol başka yemek kitaplarının (Kydonia Ayvalık Mutfağı, Pratik Mönüler, Ege ve Ayvalık'ta Kış Hazırlıkları) da yazarı olan, bol ödüllü bir gurmeymiş. Ne yazık ki 2009 yılında bu kitap yayına hazırlanırken vefat etmiş. Arzu Acurol ise bir fotoğraf sanatçısı, kitaplardaki fotoğraflar da ona ait. Resimleri gördükçe Kürşat zeytin yağına ekmek banmaya koştuğuma göre bu işi gayet iyi yaptığını söyleyebilirim.


Sonuç: Yaz gelse de Ege'ye gitsek.




Bkz: 06 Plakalı Kitaplar (Ankara)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder