11 Nisan 2015 Cumartesi

Ne demek bu şimdi, gel de anla!

Bazı durumların gerçekten de bir dilden diğerine tercümesi olmuyor. Çünkü yaşam tarzları, görülen muamele, sosyal düzey bambaşka...

Neden mi, gelin anlatayım:

Yıllardır İsviçre'de yaşayan bir arkadaşım var. Artık İsviçreli oldu da denebilir. Oranın vatandaşı, oralı bir eşi var, çocukları da orada doğdu...

İsviçre-zengin ülke!


Ne zamandır görüşmüyorduk, dün akşam aniden çıkageldi. Sohbet işlere güçlere geldi. Çocuklar hangi okula gidiyor, okul çıkışı onlara kim bakıyor diye sorduğumda dedi ki;

Ben artık haftada 4 gün çalışıyorum, eşim de 3 güne indirdi çalışma zamanını. Devlete fazla vergi ödeyeceğimize çocuklarımıza kendimiz bakarız diye düşündük..”

Ben tabii ki anlamadım bu cümleyi, tekrar ettirdim:

Devlete fazla vergi ödeyeceğimize çocuklarımızı kendimiz büyütelim dedik” diye tekrar etti. “Böyle bir cümle Türkçe'de olmaz!” dedim. Ne demek yani devlete fazla vergi vermek yerine çocukları kendin büyütmek?

Açıkladı anlayabileceğim dilden kısaca:

İsviçre'de adil bir vergi sistemi olduğu için gelirin ne kadar artarsa o kadar çok vergi veriyormuşsun. Bu bir.

İkincisi ise çalışma saatlerini kendin belirliyormuşsun. Arkadaşım bankada çalışıyor, eşi de hastahanede hemşire. İstedikleri gibi belirliyorlar çalışma saatlerini. Bir ara arkadaşım haftada 2 gün çalışıyordu çocuklar bebekken, sonra beş güne çıkardı, şimdi tekrar dört güne indirmiş.

Dolayısıyla ne oluyor, haftada 5 gün yerine 4 gün çalıştığı için geliri düşüyor ve daha az vergi ödüyor. Böylece de başta söylediği cümle anlam kazanıyor.

Yani çok çalışıp devlete çok vergi öderken çocuklara da vakit ayıramazken bir tercih yapıyor, az çalışıyor, daha az kazanıyor ama daha az da vergi veriyor! 

Görüyorsunuz değil mi, İsviçrelilerin belki üzerinde bile duramayacakları sıradan bir cümleyi bize uyarlamak için ne kadar zorlandım! Çünkü bizim ülkemizde en çok vergiyi asgari ücretliler veriyor ya, çünkü bizim ülkemizde kimi zaman işçi patrondan daha çok vergi ödüyor ya, çünkü bizim ülkemizde bırakın kendi mesai saatini kendin belirlemeyi, izin alana bile kötü gözle bakılıyor ya, çünkü bizim ülkemizde fazla mesaiye kalmayanı işten atıyorlar ya, ne bileyim işte kafam basmadı, anlayamadım İsviçre'nin sistemini!

Biz hâlâödediğimiz vergilerin nereye harcandığı konusunda emin değiliz ya, anlayamıyorum ben onların sistemini, mesela her mahallede parasız kreş falan diyordu, gerisini dinlemek bile istemedim...

Bu güneşli pazar sabahında akıllara kıskançlık gibi negatif bir duyguyu getirmeyi planlamadım gerçekten de, ama işte insanın aklı karışıyor ister istemez, film repliği gibi ;

...Onlara var da bize yoh mi? “ diyesi geliyor insanın!

Kalın sağlıcakla...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder