Size de olmaz mı; hani bir buluşmayı, ya da bir aramayı erteleyip durursunuz.. Mesela birini arayacaksınızdır; bugün aramazsınız, yarın aramazsınız, sonrasında aramanızın anlamı kalmaz; derken aramaya utanır hale gelirsiniz. İnce eleyip sık dokuduğunuz için, “Çok geç oldu ayıp olur artık” dediğiniz için, bir de bakmışsınız aradan yıllar geçmiş.
Geçenlerde de bahsetmiştim, bizim üst kattaki komşunun bir bebeği oldu. Kendileri apartmanda en sık görüştüğüm (evlerine 5 sene içinde 1 kere gittim ama olsun, seviyorum onları), kafa yapısı benimkine en yakın olan, sevimli bir çift. Bebek beklerken sık sık görmüş, heyecanlarını da paylaşmıştım. Bebek gelince Facebook'dan “hoşgeldin bebek” demişlerdi, ben de iyi dileklerimi belirtmiştim. Hatta Facebook'da ilk yorum yapan da bendim ..
Elbette sosyal medya kutlamasındaki zamanlama başarım, 16 mayısta doğum yapan üst kat komşuma bugüne kadar gitmeyişimi haklı kılmaz, ben de biliyorum..
İlk hafta içinde kendileri ile merdivende karşılaştık, “Bir türlü zaman bulamadım, geleceğim apartmanımızın yeni delikanlısını görmeye” dedim ve hoş karşıladılar, ne de olsa bir hafta pek uzun zaman sayılmazdı.
Sonrasında yeni baba ile her sabah sokakta karşılaşmaya başladık, işe gidiş saatlerimiz çakışıyordu çünkü. İlk zamanlar, “Ya bir türlü gelemedim, ne kadar tembelim” deyip gülümsesem de, son günlerde bu davranışım beni bile tatmin etmez oldu. Geçici çözümü hemen devreye soktum. Ne mi yaptım, 5 dakika erken çıkmaya başladım evden.. En azından yeni baba ile karşılaşıp kem küm etmekten kurtulmuş oldum, ama içim yine rahat değildi elbette. Gülüyorsunuz bu halime farkındayım; ne yapayım, apartmandaki en değerli komşum için güzel bir hediye almadan bebek görmeye gidemezdim, takıntı var azıcık..
Bebek hediyesi almaktan kolay ne var diyorsunuz, evet öyle.. Ama dedim ya bazen hayat kendiliğinden erteleniyor. Hele bir de serde azıcık mükemmeliyetçi olma kaygısı da varsa bunları yaşamak normalleşiyor..
Fazla gecikmedim Allahtan, geçen gün kronikleşen bu erteleme hallerine son vermek için bir adım attım. Son 7 senedir ne zaman hediye konusunda başım sıkışsa, imdadıma yetişen First Steps'e başvurdum. Birinin doğum günü olur, onlara başvururum; biri evlenir, direkt onları ararım, yeni yıl gelince yine onlara başvurum. Bu sefer, iş güç telaşından bu klasik yöntemi ertelediğim için, bir ay boyunca boşu boşuna kendime işkence yaptım ya neyse artık olan oldu..
First Steps'in çok sevdiğim sahibesi Yurdagül Kaya bence sanatçı, kreatif yönetmen falan olmalıydı, zannımca yanlışlıkla endüstri mühendisi olmuş. Çünkü dokunduğu her şey abartmıyorum bir sanat eserine dönüşüyor. Beyaz, sıradan bir mum mesela, bakıyorsunuz üzerinde anne figürleriyle, yaldızlarla, kurdelelerle, kristal tüllerle harika bir anneler günü hediyesi olmuş çıkmış. Kendisi gibi yaratıcı ve de güler yüzlü bir ekibi var; gerek bireysel, gerekse kurumsal hediye konusunda harikalar yaratıyorlar. Şimdi böyle ballandıra ballandıra anlattığım için sakın bu yazının bir tanıtım yazısı, bir reklam yazısı olduğunu düşünmeyesiniz. Bu yazdıklarım, sadece içten gelen bir teşekkür için, aslında gecikmiş de bir yazı..
Şimdi ekleyeceğim resimlere bakınca neden böyle şeyler yazdığımı siz de anlayacaksınız..
Yalan Dünya'daki Reis'in sesi geldi kulağıma,
” Abartmayı hiç sevmem, ben yalnız belgesel..” ☺
Şimdi ekleyeceğim resimlere bakınca neden böyle şeyler yazdığımı siz de anlayacaksınız..
kurdele yerine cam emzik! |
Yalan Dünya'daki Reis'in sesi geldi kulağıma,
” Abartmayı hiç sevmem, ben yalnız belgesel..” ☺
Hediye dediğin böyle estetik olmalı! |
Şimdi şu tülün üzerindeki pırıltılı taşlara, kurdele olarak kullanılan simli ipin zarafetine, fiyonk yerine altını çizerek söylüyorum, camdan yapılmış şu yukarıda gördüğünüz mavi emzikteki espriye bakar mısınız?
Boşuna First Steps bu işi çok iyi yapıyor demiyorum ben. İçindeki hediye ne olursa olsun, dışındaki bu süsleme ile zaten hediye verdiğiniz kişiye ne kadar özel olduğunu hissettiriyorsunuz. Bana böyle bir hediye gelse, kesinlikle çok mutlu olurdum ve hatta kullanmaya bile kıyamazdım sanırım.
Boşuna First Steps bu işi çok iyi yapıyor demiyorum ben. İçindeki hediye ne olursa olsun, dışındaki bu süsleme ile zaten hediye verdiğiniz kişiye ne kadar özel olduğunu hissettiriyorsunuz. Bana böyle bir hediye gelse, kesinlikle çok mutlu olurdum ve hatta kullanmaya bile kıyamazdım sanırım.
Çilli Kızım ve Mahçup Oğlum |
Resimdeki bez bebek, el emeği göz nuru. Sevgili First Steps, Anadolu'nun bir çok uzak ilindeki ev kadınlarına bu tip ürünler yaptırarak aslında bence çok önemli olan bir sosyal sorumluluk projesini de üstlenmiş oluyor.
Benim hediyemdeki erkek versiyon, adı “Mahçup Oğlum”, bir de kız versiyonu var ki şeker şeker mi şeker, onun da adı “Çilli Kızım”mış ☺
Hem ekonomik, hem nostaljik, hem sağlıklı, hem dayanışma ruhunu içeren, hem yetenekli ev kadınlarına ekonomik özgürlük sağlayan, hem güzel... Bundan anlamlı hediye olur mu, ben bayıldım ki ne bayıldım.. Eminim Ege'nin annesi de bayılacak, bu akşam vereceğim hediyeyi..
Battaniyedeki nakış detayının şirinliğini de göstermek istedim size.. Tülleri bozarım diye açmadım, pek de düzgün çıkmadı fotoğraf, idare edeceksiniz artık..
Nakış makineleri var, ismi veriyorsunuz, onlar mutlaka yanına bir şirinlik ilave ediyorlar. Bizim Ege bebeğe de bu ayak izlerini eklemişler, çok güzel olmuş cidden..
Ben hediye almaktan çok vermeyi severim. Dün kargo ile bu paket gelince içim içime sığmadı, dayanamayıp sizinle de paylaşayım istedim. Şimdiye kadar sizlere hiçbir şey tavsiye etmemiştim, takip edenleriniz bilir. Ama hediye ihtiyaçlarınız için Firststeps'e mutlaka bakın diyebilirim gönül rahatlığıyla; hatta benden de selam söylemeyi unutmayın derim ☺
Mutlu bir gün olsun herkes için..
Benim hediyemdeki erkek versiyon, adı “Mahçup Oğlum”, bir de kız versiyonu var ki şeker şeker mi şeker, onun da adı “Çilli Kızım”mış ☺
Hem ekonomik, hem nostaljik, hem sağlıklı, hem dayanışma ruhunu içeren, hem yetenekli ev kadınlarına ekonomik özgürlük sağlayan, hem güzel... Bundan anlamlı hediye olur mu, ben bayıldım ki ne bayıldım.. Eminim Ege'nin annesi de bayılacak, bu akşam vereceğim hediyeyi..
Battaniyedeki nakış detayının şirinliğini de göstermek istedim size.. Tülleri bozarım diye açmadım, pek de düzgün çıkmadı fotoğraf, idare edeceksiniz artık..
Nakış makineleri var, ismi veriyorsunuz, onlar mutlaka yanına bir şirinlik ilave ediyorlar. Bizim Ege bebeğe de bu ayak izlerini eklemişler, çok güzel olmuş cidden..
Ben hediye almaktan çok vermeyi severim. Dün kargo ile bu paket gelince içim içime sığmadı, dayanamayıp sizinle de paylaşayım istedim. Şimdiye kadar sizlere hiçbir şey tavsiye etmemiştim, takip edenleriniz bilir. Ama hediye ihtiyaçlarınız için Firststeps'e mutlaka bakın diyebilirim gönül rahatlığıyla; hatta benden de selam söylemeyi unutmayın derim ☺
Mutlu bir gün olsun herkes için..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder