17 Ekim 2012 Çarşamba

Zeki Müren Müzesi / Bodrum



Bodrumda hayatının son yıllarını geçiren büyük sanatçı Zeki Müren'in evi 2000 yılında müze olarak halka açıldı. Bahçesinde sanatçının dev bir heykeli bulunan bu müze evde, Zeki Müren'in sahne kostümleri, çizdiği desenler, hayranlarından gelen mektuplar, aldığı ödüller ve özel eşyaları sergileniyor.




Zeki Müren:
1931 yılı 6 Aralık tarihinde Bursa'da doğan Zeki Müren, ilkokul ve ortaokul tahsilini Bursa'da, liseyi ise İstanbul’da yatılı olarak devam ettiği Boğaziçi Lisesi'nde aldı. Lise yıllarında ilk bestesi "Zehretme bana hayatı cananım" şarkısını besteledi. İlk bestesi İstanbul Radyosunda okunduğunda 17 yasında idi. Donemin Şerif İçli, Refik Fersan, Agapos Alyanak, Kirkor Efendi gibi büyük müzik ustalarından ders alan Zeki Müren eğitimin, bilginin önemini bilen bir sanatçı idi. İstanbul Radyosu'nun sınavına giren Zeki Müren 186 aday arasında birinci oldu. Ama onun hayatını değiştiren olay, 1 ocak 1951 günü oldu. Ani bir telefon onu radyo evine aniden hastalanıp gelemeyen Perihan Altındağ Sözeri'nin yerine konser vermek için çağırıyordu. Bu 45 dakikalık konser Zeki Müren'in hayatının dönüm noktası oldu. Radyo evinin telefonları bu muhteşem sesin sahibini öğrenmeye çalışan insanların telefonları ile daha sonra da konserin tekrarını isteyen telefonlarla kilitlendi.





1970’li yıllarda sağlığı bozulmaya başlayan Zeki Müren safra kesesi, böbrek, seker, yüksek tansiyon ve kalp yetmezliği ile boğuşmaya başladı. İlk kalp krizini 1980 de Kuşadası'nda, ikincisinin 1983’te Paris’te yasadı. 1980 de satın aldığı Bodrum evinde 1992 inzivaya çekildi. Günde 30 kadar ilaç alan Zeki Müren herkesten uzaklaştı. 1984 yılında uzun bir aradan sonra Bodrum kalesinde bir konser verdi. Bir buçuk saat süren Bodrum konserinin bütün parası Bodrum antik tiyatronun restorasyonu için kullanıldı.
Zeki Müren, 24 Eylül 1996 yılında İzmir Radyosu'nda bir program çekiminde kalbine yenik düşerek aramızdan ayrıldı. 
Son yıllarını geçirdiği Bodrumu ve insanlarını çok sevdi. Bardakçı koyu Zeki Müren Koyu olarak anıldı. Yalıkavak tepelerindeki yel değirmenleri yakınında gömülmek istediğini söylerdi. Evinin olduğu Caddeye ismi verildi.




Zeki Müren'in evine adım attığınızda (Müze demeye dilim varmıyor. Ev olarak düşünmek daha hoşuma gidiyor) ilk olarak Zeki Müren şarkıları çalınıyor insanın kulaklarına. Oturma odası olarak kullanıldığı oda ise huzur veriyor insana. Bodrum sıcağında bodrum keteni perdelerin arasından sızan ışığa kendini bırakıp sedirlere uzanmak istiyor insan. O antika eşya kokusunu içine çekerek...
Duvarlarda asılı yağlıboya, suluboya resimler ve hepsinin altında Zeki Müren'in kendi el yazısı ile yazdığı hisleri...
Yatak odası ise hüzünlendiriyor insanı. Komodin'in üstünde yarım kalan losyon, parfüm şişeleri, yatağın üstünde katlanmış duran sabahlık ve terlikler hiçbir zaman dönmeyecek olanı beklerken...
Üst kat ise belki de sergilenen elbiseler, fotoğraflardan dolayı daha ışıl ışıl...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder