21 Eylül 2014 Pazar

Sesler - Dokuz Öykülü Bir Roman


Bir roman olsun başkahramanı, bir ana olayı, sonu ve başı olmasın. Onun yerine dokuz ilginç öyküden oluşsun. Alman yazar Daniel Kehlmann'ın Sesler - Dokuz Öykülü Bir Roman adlı romanı işte böyle bir kitap. 

İlk öykü sonunda inadını kırarak cep telefonu alan bir adamın başına gelenlerle ilgili. Ona zaten kullanılmakta olan bir telefon numarası tahsis edilmiş ve arayanlardan anlaşıldığı üzere numaranın gerçek sahibi birkaç kadını aynı anda idare eden, deli dolu, ünlü bir adam. Artık hayır ben o değilim demekten sıkılıp arayanlarla konuşmaya başlarsa ne olur?

Sonra o meşhur adamın bir film yıldızı olduğunu anladığımız hikayeyi okuyoruz, hikaye telefonla ilgili değil. Bir aktörün kendisinden başka birini oynayarak gerçek hayatını değiştirmesiyle ilgili. Sonra bir yazarın okuma etkinliklerinden ve çıktığı turlardan sıkılıp uzaklara kaçması kaçarken de yerine başka bir yazarı Orta Asya turuna ikna etmesini anlatıyor. Sonra o geri kalmış Asya memleketine giden yazarın hikayesini okuyoruz. Sonra yazarın yazdığı bir hikayeyi, sonra…

Öyküler birbiriyle ince iplerle bağlanmış gibi. Bir öyküdeki olaylar diğer öyküdeki olaylara etkisi ya yok ya çok az. Kahramanlar birbirlerini çok az tanıyor. Bir diğerinin öyküsü başladığında artık diğerinin rolü bitiyor. Birbirine değen ama birbiriyle iç içe geçmeyen öyküler. Yanyana koyulmuş bulmaca parçaları gibi, veya tuğlalar…

Yine de romanları birbirine bağlayan bir şey var. Bir insan bir anda kendi hayatından kaybolabilir mi? Nasıl olduğunu anlamadan kendi hayatının dışında kalabilir mi? İşte bu romandaki öykülerde böyle oluyor. Bir şekilde kahramanlar kendilerininkinden başka bir hayatı yaşamaya başlıyorlar veya on yıllardır kurdukları hayatın dışında kalıveriyorlar. Belki de güvendiğimiz, asla değişmeyeceğini düşündüğümüz şeyler o kadar da sağlam değil. Daimi olarak bizim sandığımız şeylerin elimizden kayması an meselesi.

Bu ilginç yapısıyle kitap bana farklı bir okuma tecrübesi yaşattı ve kitabı çok severek okudum. Yazarın yalın ve biraz alaycı anlatımı çok hoşuma gitti. Bana şöyle ilginç bir şeyler öner diyecek arkadaşlarım için not ettim. Kendim için de Kehlmann'ın başka bir kitabını daha okuma notunu düştüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder