Şimdi sabahın bu saatinde kalkıp da hiç gündemden bahsetmeyeceğim açıkçası. Yüce divana gidilsin mi gidilmesin mi, “eğer ben gidersem bildiklerimi açıklarım” diyen hangi bakanmış, kaza olan Soma madenlerinin sahibi sermayesini nasıl 75'e katlamış, devlete kömür diye kaç bin ton taş satmış, Galatasaray'ın başkan yardımcısı neden “sarayı gören yabancı futbolcuların bazıları Türk vatandaşlığına geçme kararı aldı” diye açıklama yapmış, mış mış da miş miş...!
Bütün bunları bir kenara bırakıp yaklaşmakta olan bembeyaz kardan bahsetmek istiyorum ben. Sibirya'dan geleceği söylenen, etrafı bembeyaza boyayacağını hayal ettiğim kar'dan başka gündemim yok açıkçası. Masum bir kar tabakası ile kaplansın her yer, orda burda yaşayan bütün evsizlere ev bulunsun. Sokak hayvanları koruma altına alınsın. Herkes sıcacık bir çatı ardından kar'ın güzelliğini seyretsin istiyorum.
Evet benim bir hayalim var.
Birkaç günlüğüne hayat dursun. İnsanlar evlerinden dışarıya çıkmasın, sıcacık bir yerden kar'ı izlesinler. İzlesinler de doğanın ne kadar incelikli, ne kadar detaylı planlanmış bir organizma olduğuna bir kez daha hayran olsunlar. Vicdanlarını koysunlar teraziye, hele bir yol düşünsünler azıcık! Gönüllerinin kararmaya yüz tutmuş süzgecinden herkes biraz kar'a baksın. Kimin gözünü grilik bürümüş, kim gerçekten apak görüyor dünyayı, çıksın ortaya...
Sonra herkes kar'a bulansın, arınsın, arınsın, bembeyaz olsun. Reset çekelim kar'la beraber bütün çirkinliklere...
Kıskançlık, haset, kin, nefret, intikam, iktidar hırsı, kendini yüksekte ve ayrıcalıklı görme hastalığı, yönetici olma kafası, saygısızlık, nezaketsizlik, kendini dünyanın merkezinde görme düşkünlüğü, dalkavukluk, öğreten adamlık, yani masumiyet tanımının dışında kalan her şey ama her şey yok olup gitsin bembeyaz karların altında... O kar öyle bir yağsın ki, bütün insanlar yeni doğmuş bebek kadar tertemiz olsun...
Kar'ı izlerken sıcacık bir salep fincanı olsun ellerimizde, dumanı tütsün, odayı tarçın kokusu kaplasın. Televizyonların bütün kanallarında Hulusi Kentmen'li, Adile Naşit'li, Münir Özkul'lu sıcacık sevgi dolu filmler olsun.
Hayalim gerçek olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder