13 Kasım 2014 Perşembe

Mimlendim, keyifli bir yemek yazısı çıktı ortaya...

Sevgili Decoridea eğlenceli bir mimde beni mimlemiş, teşekkür ediyorum kendisine, evet gelsin sorular:


En sevdiğiniz yemek?
Ne desem bilemedim. Şimdi zeytinyağlı sarma desem, baklalı enginarın hatırı kalır, içli köfte desem deniz börülcesinin boynu bükülür. Cemal Süreya'nın "Aşk" şiirinden aşırma bir cevap oldu böyle de, en iyisi “sevdiğim yemeklerin hakkını veririm” demek sanırım.

cevizli baklava
En sevdiğiniz tatlı?
Sütlü tatlıların prensesi kazandibi, evde pişiyorsa azıcık yanmış dibi hem de, ismine yaraşır cinsten.
Şerbetli tatlılardan elbette ki cevizli ev baklavası. Baklava dediğin fıstıklı mı olurmuş, ceviz dolacak içi, tereyağının o özgün kokusunu hissedeceksiniz damağınızda, ağzınızda şerbet damlacıkları lezzet patlaması oluştururken, yavaş yavaş yutacaksınız lokmaları.
Bir de treliçe çıktı yeni, sütün aramosında o ne hafiflik, o ne lezizlik, o ne şahaneliktir öyle, bir de üzerinde karamel de var ki oy oy oy...



Siz çocukken anneniz sizi?
Ee? Ne diyeyim ki şimdi, soruyu yazan arkadaşımız bir zahmet yüklem de koysaymış ya! Protesto ediyorum bu yarım cümleyi. Bazen böyle kıl Türkçeci moduna geçerim bilirsiniz.

Çocukken, şimdi de?
Pardon, Fransız kaldım yine. Bu soruyu nasıl anlasam bilemedim. Twitter'da 140 karakter yazmaktan mı oluyor acaba bu sözcüklerden tasarrufa gitme anlayışı? Bir mani yazayım bari ben de:

Sosyal medya zehirledi bizi,
Viran etti cümlelerimizi,
Duymayanlar da duysun
Aradaki boşluklar kelimelerle dolsun☺

Yemeği sevdiğiniz ilginç şeyler?
Biz çocukken bahçemizde ayva ağacı vardı, biz onun çiçeklerini yemeğe bayılırdık, çok güzel bir tadı vardı o çiçeklerin. Şimdi olsa yine yer miyim, ne yalan söyleyeyim bir ayva ağacı görebilsem,çiçeğinin tadına yine bakarım sanırım.

Türk mutfağı dışında?
Evet yine yüklemsiz bir cümleyle karşılaştık. Ne zaman mim yanıtlasam ille de sorulara takılıyorum elimde değil. Türk mutfağı dışında hangi mutfakları sevdiğimi soruyorlar şeklinde varsayıp cevap vereyim.

Ben yemek konusunda hiç de açık fikirli bir insan değilim maalesef. Her yemeğe peynir atılan İtalyan mutfağı benim gibi peynir düşmanına ters. Etlerin pembe pembe neredeyse çiğ yenildiği Fransız mutfağı benden uzak olsun. Çok acılı sevmediğim için Meksika mutfağı da yerinde kalsın. Amerika'nın zaten mutfağı yok. İngiltere'nin mutfağı yok da işte kahvaltıları var, ama sanırım kahvaltıda tatlı fasulye yemek pek hoşuma gitmez. Böcek möcek, yosun mosun ne varsa pişirilen Uzak Doğu mutfağı benden uzak olsun, geriye ne kaldı? Rus mutfağının votkası olur bakın, Absolute'a hayır demem..


meyveler şahane


Yemeyi sevdiğiniz sağlıksız şey?
Nutella'lı ekmek, hmmm nefis!

En sevdiğiniz meyve?
Yine doğanın bize bahşettiği şahane meyvelere haksızlık edecek zor bir soru bu. İncirin ağızda bıraktığı o yapışkan ama güzel tadı nasıl kıyaslarım ananasın o sulu, o şahane kokulu etkisiyle! Karpuz kavun demez mi ki bizim neyimiz eksik. Çileğin o iç gıcıklayan kokusuna kim dayanabilir? Hele bu aralar tezgahlarda göz kırpan tatlı sulu mandalinalar, portakallar, Amasya elmaları çıtır çıtır.. Edalı işveli bir görünüp bir yok olan kara dutun gizemi, kızılcığın güzelliğine aldananların damaklarında kalan o şakacı mayhoşluk.. Kayısının sarısı, yere düştü yarısı mı desem, kiraz aldım dikmeden Halimem ben yanıyom yürekten mi desem, yoksa üzümler birbirlerine bakarak kararsa da çarşıdan bir tane nar alıp eve gidince bin tane olmasının sihrini mi anlatsam?
En iyisi ben bu soruyu pas geçeyim.


meyveler, taze taze...
En sevdiğiniz atıştırmalık?
Açsam, atıştırdığım her şey en sevdiğimdir. O anda meyve de olabilir, çerez de olabilir, kurabiye de olabilir, hatta kuru ekmek parçası bile olabilir. Adı üzerinde atıştırmalık, açlığı yatıştırmalık.. (yine reklam sloganı oldu)

En sevdiğiniz içecek?
Tabii ki su.. Yazın susuzluğunu gidermek için şekerli meyve suları, kola falan içerler ya şaşırırım onlara. Ya da çok sıcak bir günde susuzluğu gidermek için bira içerler. Hayır, ben önce kocaman bir bardakta suyumu içmeliyim kana kana, sonra içerim bira ya da sodayı. Susuzluğumu gideren ikinci içecek ise ayrandır. Yanlış anlaşılma olmasın, birileri “milli içecek” demeden önce de seviyordum ben ayranı.

Asla yemeyeceğim, içmeyeceğim dediğiniz şeyler?
Antenli arkadaşlar ve bilimum acayip yaratıklar diyeyim ve bu konuyu kısa keseyim. Zira konuşması bile zor netekim.

Sonsuz tane olsa yiyebileceğiniz şeyler?
Yok öyle bir şey, insan sıkılır hep aynı şeyi yemekten, ben sıkılırım şahsen.

dumanı tüten tarhana,nefis!
Çorbaların kralı?
Anne usulü tarhanadır. İçinde soğan, baharat, ot mot yoktur. Sadece domates ve yoğurtla karıştırılmıştır, mayhoştur. Yeşil biberle pişirip üzerine bolca karabiber dökersiniz, fırında kızarmış baharatlı ekmek lokmalarını atarsınız o sıcak çorbanın içine. İşte o ekmek lokmalarıyla çorbanın buluştuğu anda çıkan ses sanki yaşamın özü gibidir. Akşam tarhana çorbası piştiyse ve kaldıysa tencerede, ertesi sabah başka kahvaltı gelmez insanın aklına. O koku sevginin kokusudur, dumanı tüten tarhana çorbası pişen evler sanki daha huzurlu ve mutludur diye düşünürüm. Tarhana çorbası demek yuva demektir benim gözümde.
 Bir çorbaya işte böyle de anlam yüklerim...




kahvaltı sevgidir
Kahvaltıda tercih ettiğiniz şeyler?
Yemek yemek hakkında ne düşünürsünüz bilmem, ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı” demiş ya Cemal Süreya, sanki bu şiiri benim için yazmış. Kahvaltı insanıyım ben, hele hafta sonları özenli kahvaltılar hazırlamaya bayılırım. Sadece peynir tereyağ yemem çocukluğumdan beri, onun haricinde her şey olmalı kahvaltı soframda. Şimdi anlatırsam herkesin ağzı sulanır, mükellef olmalıdır kahvaltı sofram. Ha bir de İzmir özlemim kabarınca boyoz çeker canım kahvaltıda.

Açken ben?
Reklam sloganı geldi şimdi aklıma, öyle sormuşlar çünkü. Açken ben ben değilim demek istiyorum. Gerçekten de açlığa dayanamam, kafam çalışmaz, uyku halinde olurum. Babaannemin bir lafı vardı, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” derdi, aynen öyle gerçekten de.

Bir keresinde yemek yerken?
Bir keresinde yemek yerken gülme krizi tuttu, bir keresinde yemek yerken az kalsın balığın kılçığı boğazıma kaçıyordu, bir keresinde yemek yerken dalıp gitmişim, bir keresinde yemek yerken yemek çabucak bitti, bir keresinde yemek yerken yemek yemek ne acayip bir şey diye düşündüm, bir keresinde yemek yerken neden Türkçe'de yemek yemek gibi bir söylem var diye düşünüyordum...
Böyle uzar gider bu sorunun yanıtı...

Eğlenceli bir mimdi, umarım siz de eğlendiniz. Ben kimseyi mimlemek istemiyorum yine, bu yazıyı okuyup sorulara yanıt vermek isteyen herkes kendini mimleyebilir.


Lezzet ve keyif dolu bir gün geçirmenizi dilerim. Şimdiden afiyet olsun hepinize.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder